Genel Başkan Yardımcımız Selahattin Dolgun, 25.06.2025 tarihinde Ankara 2 No’lu Şubemizin düzenlediği işyeri temsilcileriyle toplantıya katılarak, güncel konular hakkında değerlendirmelerde bulundu. Toplantıda, Ankara 2 No’lu Şube Başkanı Yaşar Ersoy ve şube yönetimi, ilçe temsilcileri ve üyelerimiz de hazır bulundu.
Kamu çalışanları alın terinin, emeğinin hakkını istiyor.
Toplantıda bir konuşma yapan Genel Başkan Yardımcımız Selahattin Dolgun, hükümeti en kısa sürede gerekli adımları atarak, memurlarımızın hak ettiği iyileştirmeleri sağlamaya çağırdı. Dolgun, ek zamla birlikte refah payı artışının kalıcı hale getirilmesini de isteyerek şunları kaydetti: “Bilindiği gibi 2025 Ocak ayında memur maaşlarına yüzde 6 artış yapıldı ancak enflasyon farkı yüzde 9’u aşmış durumda. Bu kapsamda memurlarımızın maaşlarında acil bir düzenleme yapılması elzem hale gelmiştir. Bütün harcamalar %40’ların üzerinde artmışken maaşlara kümülatif %11,3 zam yapmayı yeterli gördüler. Biz diyoruz ki; nimette külfette adalet olsun. Maaş zamları piyasa gerçekleri ile örtüşsün. Pasta büyüyorsa payımız da büyüsün. Memurun, emeklinin yüzü gülsün. Kamu çalışanları sadece alın terinin, emeğinin hakkını istiyor.
Öte yandan, Türk Eğitim Sen olarak 8. Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerine sahadan gelenler talepler doğrultusunda çok sıkı bir şekilde hazırladık. En kısa zamanda da kamuoyu ile paylaşacağız” dedi.
Ekonomik gelişmelerin kamu çalışanları üzerinde yarattığı olumsuz etkilerin bertaraf edilmesi adına atılacak en önemli adım ek gösterge konusudur.
Dolgun, “1.dereceye inmiş kamu çalışanlarının 3600 ek gösterge verilmesi konusunda henüz bir gelişme yok. Sözde yetkili sendikanın marifetiyle sürüncemede kaldı. Bilindiği gibi 3600 ek gösterge konusu Cumhurbaşkanımızın 2023 seçimlerinde bir vaadi idi. Hatta dönemin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin de konu hakkındaki kanun teklifinin hazır olduğunu belirtmişti. Ne var ki, bugüne kadar bu yönde atılmış herhangi bir adım olmadığını görmekteyiz. Devlette devamlılık esastır. Bu doğrultuda Sayın Cumhurbaşkanımızın seçimler öncesinde verdiği sözün gereği yerine getirilmelidir. Ekonomik gelişmelerin kamu çalışanları üzerinde yarattığı olumsuz etkilerin bertaraf edilmesi adına atılacak en önemli adım ek gösterge konusudur.” diye konuştu.
Yüz binlerce çalışanımızın huzurlu çalışması için Yardımcı Hizmetler Sınıfında Çalışanlar GIH sınıfına alınsın!
Dolgun sözlerine şöyle devam etti: “Kamuda, 110 bin dolayında yardımcı hizmetler sınıfı personeli görev yapmaktadır. Bu çalışanlarımızın büyük çoğunluğu yüksekokul mezunu ve memurlarla aynı görevi yürütmektedir. Bu çalışanlarımız da kamu görevlisi olduğu halde, bir türlü açılmayan görevde yükselme sınavları nedeniyle eğitim durumlarına uygun kadrolara yükselme imkânı bulamamaktadır.
Kamuda en düşük ücretli kesim olan yardımcı hizmetler sınıfı personelin mağduriyetini gidermenin en uygun yolu bu çalışanlarımızın yaptıkları işlere ve eğitim seviyelerine uygun görevlerin bulunduğu Genel İdare Hizmetleri Sınıfına geçirilmeleridir.
Kamu bütçesine yük teşkil etmeyecek olan bu talebimizin hayata geçirilmesi ve Yardımcı Hizmetler Sınıfı personelinin Genel İdare Hizmetleri Sınıfına alınması yüz binlerce çalışanımızın huzurlu çalışmasına vesile olacaktır.” dedi.
Kamu çalışanlarına sabit vergilendirme sistemi uygulanmalıdır.
Dolgun, “Kamu çalışanları ülkemizde vergisini en düzenli şekilde ödeyen kesimlerin başında geliyor. Özellikle vergi dilimleri matrah artışının yıllık enflasyonun altında kalması dolayısıyla kamu çalışanlarımız her yıl bir öncekine göre daha erkenden bir üst vergi dilimine geçiyor. Bu da her yıl çalışanlarımız üzerindeki vergi yükünün biraz daha arttığı anlamına geliyor. Bu durumun önüne geçmek için çözüm sabit vergilendirmeden geçmektedir. Gelir vergisi oranını %15 olarak belirlenmesi halinde yıllardan beri süregelen bu olumsuzluk aşılacak, çalışanların vergiden kaynaklı sorunları kalıcı olarak çözülmüş olacaktır.” diye konuştu.


